Yucatán, yönetmenliğini Daniel Monzón‘un yaptığı ve Rodrigo De la Serna, Stephanie Cayo ve Luis Tosar‘ın başrolü paylaştığı, komedi türündeki 2018 yapımı Netflix filmi.
Clayderman (Rodrigo De la Serna) ve Verónica (Stephanie Cayo), cruise gemisinde çalışan biri piyanist diğeri ise şarkı söyleyen bir çifttir. Aynı zamanda da diğer gemi çalışanlarıyla beraber kurdukları düzenle yolcuları dolandıran iki profesyoneldirler. Kurdukları bu kusursuz düzen eski bir tanıdık olan Lucas‘ın (Luis Tosar) gemilerine gelmesiyle sekteye uğrar.
Clayderman ve Verónica‘nın eski dostu aynı zamanda onlar gibi dolandırıcı olan Lucas‘ın varlığı herkesi rahatsız eder. Eski dostların yolları çıkan bir anlaşmazlık ve ikisininde aşık olduğu Verónica sebebiyle ayrılmış. Sonuç Verónica, Clayderman‘i seçerken biri Akdeniz’de diğeri ise Atlantik’te çalışmak üzere anlaşırlar. Yapılan bu anlaşma Lucas‘ın gelişiyle bozulur.
Lucas‘ın geliş sebebi ise kısa zamanda ortaya çıkar. Yakın zamanda piyangodan büyük ikramiyeyi -tam olarak 160 milyon milyon euro- kazanan yaşlı fırıncı Antonio (Joan Pera), ailesi ile birlikte aynı gemidedir. Bu büyük para artık herkesin hedefidir. Fırıncı Antonio‘yu dolandırmaya çalışırken bir yanda da birbirlerinin oyunlarını bozmaya çalışan Lucas ve Clayderman‘ın rekabetine Verónica‘da dahil olur.
İki saat on dakikalık süresi uzun gibi duruyor olsa da başlangıçta tüm bu olaylardan önce hikayeye güzel bir giriş izliyoruz. Ayrıca film boyunca Clayderman, Lucas ve Verónica‘nın ve hatta Antonio‘nun geçmişleri hakkında yeterli bilgiye sahip oluyoruz ki bana kalırsa bu karakterleri daha sahici, inandırıcı, yapan bir durum.
Diğer yandan geminin rotasında bulunan Kanarya Adaları, Fas ve Brezilya gibi farklı lokasyonlara konuk oluyoruz film sayesinde. Filmde yer verilen müzikal sahneler ise filmi eğlenceli hale getiren bir unsur.
Yucatán, uzun ancak izleyiciyi sıkmadan eğlendirebilen bir film. Son derece tanıdık gelse de, şimdi ne yapacaklar demeden edemiyorsunuz. İzlemenizi tavsiye ederim.
“Yucatán İnceleme” için bir görüş