Ragnarok, Netflix’in İskandinav Mitolojisi ile harmanlanmış fantastik gençlik dizisi.
Babalarını küçük yaşta kaybetmiş Magne (David Stakston) ve Laurits (Jonas Strand Gravli), anneleri ile birlikte uzun yıllar sonra doğdukları kasaba olan Edda‘ya geri dönerler. Daha şehre girer girmez önlerine çıkan yaşlı bir adama yardım eden Magne, adamın eşinin ona dokunmasından sonra farklı hissetmeye başlar. İlk olarak hava durumunu tahmin etmeye başlayan Magne, zamanla çok iyi görmeye ve büyük bir fiziksel güce sahip olduğunu fark eder. Şimdi buraya kadar Magne‘nin Tor (Thor) yada onun güçlerine sahip bir reenkarnesi olduğunu anladık. Kardeşi Laurits ise ben Loki‘yim diye bağırıyor. Yaşlı adamdaki göz bandını atlamayalım. Şimdi buraya kadar tamamız, ancak gençlik dizisi dedik. Evet, Magne ve Laurits ya da Tor ve Loki birer lise öğrencisi.
Edda‘ya dönelim. Edda kurgusal bir şehir. Şehri ayakta tutan ise Jutul ailesinin sahibi olduğu fabrika. Jutul ailesine bakacak olursak saygın bir iş insanı olan baba Vidar (Gísli Örn Garðarsson), lisenin -Magne ve Laurits’in gittiği- müdiresi olan eşi Ran (Synnøve Macody Lund) ve yine aynı liseye giden kızları Saxa (Theresa Frostad Eggesbø) ve oğulları Fjor (Herman Tømmeraas). Zengin olmalarının ve Twilight‘da ki Cullen ailesine benzemelerinin yanı sıra Jutulların en büyük özellikleri ise Jötunn olmaları. Jötunn İskandinav Mitolojisinde devlerin ve canavarların ortak adı. Jutullar ise dev. Amaçları ise Dünya’nın sonunu getirmektir. Ragnarok. Amaçları için en iyi yolu ise sahip oldukları fabrika ile çevreyi yok etmekte buluyor Jutul ailesi.
Buraya kadar anlattıklarımın tamamı fragmanda olan şeyler. Spoiler yemediniz sakin olabilirsiniz. Yazının devamında da spoiler vermek gibi bir niyetim yok.
İyiler ve kötüler var. Mitolojiden güç alan karakterler var. Tor var daha ne olsun? Gelsin aksiyon, gitsin aksiyon. İşte o iş öyle olmuyor. Dizi boyunca şimşekler dövüşler beklerken elde ettiğimiz çoğunlukla gençlerin aşk acıları izlerken Tor’un kendini bulmasını beklemek oluyor. Ne ile karşılaşacağını bilmek ve beklentinizi o yönde oluşturmak iyi olur.
İlk sezon altı bölümden oluşuyor ve kendisini izletiyor. Gençlik dizisi falan dedim ama Tor’un çekiç sallamasını şimşek atmasını falan beklerken sezon bitiverdi. Bunda Norveç manzaralarının etkisi de oldukça büyük. İklim krizi gibi bir konuyu mitoloji ile birlikte günümüz modern dünyasında geçen bir hikaye haline getirmek gerçekten güzel bir iş. Ancak kötü bir haberim var. İklim krizinin sebebi İskandinav Mitolojisinden fırlamış devler değil.
Yazıya devam ettikçe bir şeyler daha eklemek istiyorum ve ortaya karmakarışık bir şey çıkıyor. O yüzden artık izleyip izlememe kısmına gelmek istiyorum. Ragnarok izlenebilecek keyifli bir yapım. Bittiğinde pişman olmuyorsunuz. Umarım devam sezonları gelir. Daha her şey yeni başlıyor.
Bitirmeden önce son olarak söylemek istediğim bir şey var. Her bölümün başında yapılan mitolojik açıklamalar bölüme ve diziye daha anlamlı bir şekilde yaklaşmanıza yardımcı oluyor. Bende yazıyı hazırlamadan önce ufak bir araştırma yaptım. Bu konuda uzman değilim o yüzden yazı içerisinde özellikle İskandinav Mitolojisi ile ilgili hatalar, eksikler olabilir. Yorumlarda düzeltir ve bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Görsel: Netflix
“Ragnarok 1. Sezon İnceleme” üzerine 3 görüş