Bilim kurgunun teknolojiye ilham kaynağı olduğuna bir çok kez şahit olduk. Star Trek‘de kullanılan tabletlerden, 2001: Uzay Yolu Macerası‘ndaki yapay zeka HAL 9000‘e kadar bir çok hayal ürünü, teknoloji sayesinde gerçek oldu.
Bu yazıda ise bilim kurgunun teknoloji üzerindeki etkisinden ziyade, Arthur C. Clarke‘ın yasaları arasında en bilindik olan “Yeterince gelişmiş bir teknoloji, sihirden ayırt edilemez.” maddesinden yola çıkarak sihrin teknoloji sayesinde gerçekten var olabilme ihtimali üzerinde duracağız.
Sihir denildiğinde bir çoğunuzun aklına hiç şüphesiz Harry Potter gelecektir. J.K. Rowling‘in yarattığı bu evren gerek kitaplarıyla gerekse filmleriyle bizi sihrin gerçekten var olduğu bir evrenin varlığına inandırdı.
Peki ya bu sihir aslında son derece gelişmiş bir teknolojiyse ve biz mugglelar henüz o gelişmişlik seviyesine ulaşamadıysak?
Gelin bu durumu Harry Potter evrenindeki sihirli nesnelerin günümüz teknolojisiyle gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini inceleyelim.
Weasley Aile Saati
Mrs. Weasley‘in tüm ailesini kontrol ettiği, aile bireylerinin nerede olduğunu gösteren bu saat; konum paylaşımı, çocuklar için akıllı saatle ve iPhone’un find my phone özelliği bu saatin yerini rahatlıkla alabilir.
Tez Tekrar Tüyü (Quick Quotes Quill)
Rita Skeeter‘ın ıssız bir adaya düşse yanına almak isteyeceği ilk şey bu olsa gerek. Söylenenleri, kendi yorumunu katarak, yazıya aktaran bu sihirli tüy kalem kısmen gerçekleşmiş durumda. Sözleri yazıya dökebiliyoruz, işin içine yapay zeka dahil olduğunda tamamlanmış olacak.
Uçan Ford Anglia
Harry ve Ron‘un Uçan For Anglia ile gerçekleştirdikleri Hogwarts yolculuğunu soluksuz izledik. Günümüzde ise dronlar artık insan taşımaya hazırlanıyor. Aero mobil ise şuan da buna en yakın olan.
İki Taraflı Ayna (Two-Way Mirrors)
Harry ve Sirius Black‘in gizli haberleşme yöntemi. İkisinde bulunan bir ayna parçası sayesinde birbirleri ile görüntülü görüşebiliyorlar. Sanırım her gün cebinizde taşıdığınız sihirli ekranla sizde birileriyle görüntülü olarak görüşmüşsünüzdür.
Hareketli Fotoğraflar
Gazetelerde, çerçeveler sürekli hareket eden fotoğraflar. iPhone’da Live Photos ve android cihazlarda bir çok farklı ada sahip 2-3 saniyelik tekrar eden görüntülerle buna sahibiz. Çerçeve olayını e-çerçevelerle yada tabletlerle çözebiliriz. Gazete ve kitap konusuna gelecek olursak, bunlara artık farklı cihazlardan erişebiliyoruz. İlla kağıt üzerinde isterim derseniz, arttırılmış gerçeklik ile telefon ve tabletlerin yardımıyla görüntüler canlanabiliyor. Bu da yeterli gelmezse, katlanabilir ekran teknolojisi hızla gelişiyor. Belki bir gün kağıdın yerini alırlar.
Hermione’nin Genişleyen Çantası
Zor zamanlarda dostlarımızın ihtiyaç duyduğu her şeyi yanlarında taşımalarına olanak sağlayan çantanın bir benzerine dijital olarak sahibiz aslında. Dosyalarımızı bulutta, küçücük hafıza kartlarında saklayıp, bir kütüphane dolusu kitabı tek bir cihazdan okuyabiliyoruz. Tabii gönül isterdi ki tüm eşyalarımızı küçük bir el çantasına sığdırıp seyahate çıkalım. Kim bilir belki bir gün ufak cep evrenlere açılan portallara sahip çantalarımız olur. Tamam belki bizim olmaz ama bir kaç yüzyıl sonra neden olmasın?
Toparlayacak olursak bundan yüzyıl öncesinde yaşamış birine bugünün teknolojik cihazlarını gösterme şansımız olsa – nasıl çalıştığına anlam veremeyecek, nasıl işlediğinden çok elde ettiği sonuca odaklanıp sihirli diye tanımlayacaktır. – bu ona sihir gibi gelecektir. En basit olarak televizyonu örnek verirsek, insanları küçültüp bir kutu içerisine hapsettiğinize rahatlıkla inandırabilirsiniz. Bu onlar için gelişmiş bir teknolojinin ürünüdürler. Bundan 100 yıl sonraki teknoloji günümüz insanı için aynı anlama gelecektir. Belki de şu anda sahip olduğumuz teknoloji de bir bakıma sihirlidir.
Konu hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda paylaşırsanız sevinirim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Kapak görseli: Photo by Sarah Ehlers on Unsplash