Depicable Me başta olmak üzere bir çok animasyonda imzası bulunan Sergio Pablos tarafından yaratılan ve Pablos’un ilk yönetmenlik deneyimi olan Klaus, aynı zaman Netflix’in ilk orijinal animasyon filmi olma özelliğine sahip.
Noel Baba’nın kökenine dair bir hikaye olan Klaus‘un merkezindeki, Kraliyet Posta Akademisi’nin en kötü öğrencisi Jasper, tüm başarısızlıklarının sonucu olarak babası tarafından Smeerensburg adlı kasabaya posta teşkilatı kurmakla görevlendirilir. Kimsenin uzun süre kalamadığı, en kuzeyde yer alan bu adada Jasper, bir yıl içerisinde işleyen bir posta teşkilatı kurarak 6000 posta gönderimi yapmalıdır. Aksi takdirde ailesinin ona sunduğu tüm zenginliklerden sonsuza kadar mahrum kalacaktır.
Söylene söylene Smeerensburg‘un yolunu tutan Jasper‘ın karşılaştığı ise beklediğinden daha da kötüdür. Soğuk, ıssız ve korkutucu bir yer olan Smeerensburg‘un en büyük sorunu ise birbirine düşman olan Ellingboe ve Krum kabileleri. Bu düşmanlık tüm adaya karanlık bir hava hakim olmasına sebep olmuştur.
Bir an önce 6000 posta gönderisi toplayıp bu kasabadan gitmeyi amaçlayan ama başarısız olan Jasper’ın yolu adanın ıssız bir köşesinde tek başına yaşayan esrarengiz bir oduncu ile kesişir ve ilk postası olan ve bir çocuğa teslim etmesi gereken oyuncağı alır. Geri dönüşü için bir yol bulan Jasper çocuklara Klaus’a mektup atarlarsa oyuncak olabileceklerini söyler böylelikle oyuncak dağıtımı başlar, sonrasında ren geyikleri ve Noel Baba’ya dair bir çok hikaye belli bir gerçeklik temeline dayandırılarak ortaya çıkar.
Bir bakıma tüm bu iyiliklerin altında Jasper’ın bencilliği ve kendi çıkarını düşünmesi olsa da yaptıkları Smeersburg’da iyi yönde çok büyük değişikliklere sebep olur ve kasabaya yıllar önce kaybettiği neşeyi, mutluluğu, sıcaklığı geri getirir. Yapılan her iyilik, başka bir iyiliği doğurur.
Günümüzün yaygın olan CGI, 3D yapımlarının aksine, geleneksel bir şekilde 2D olarak hazırlanan Klaus, yapılan başarılı ışıklandırma ve doku çalışmasının sonucunda 2D’nin sınırlarını zorlayarak her bir karesi masal kitaplarından fırlamış bir görselliğe sahip. Bol bol güldüren zaman zaman hüzünlendiren Klaus, insanda hoş bir ruh hali oluşturuyor.
Joan Cusack (Mrs. Krum), Rashida Jones (Alva), J.K. Simmons (Klaus), Jason Schwartzman (Jesper), Will Sasso (Mr. Ellingboe), Norm MacDonald (Mogens) gibi isimlerin seslendirdiği yapımın Türkçe dublaj kadrosunda ise Yekta Kopan, Okan Bayülgen, Ece Uslu, Serra Yılmaz, Fatih Özacun, Levent Ünsal, Cem Kurtoğlu gibi isimler yer alıyor ve oldukça iyi.
Son söz olarak bence Klaus bu yılın kesinlikle izlemeniz gereken yapımlarından biri ve iyiliğin yol açabileceği güzellikleri önümüze seren masalsı bir görsel şölen. Evet oldukça beğendim, evet övüp durdum, hayır benim filmim değil. Zara Larsson’ın Klaus filmi için seslendirdiği Invisible parçasını şöyle bırakıyorum. Klaus hakkında görüşlerinizi aşağıda yorumlarda paylaşırsanız sevinirim.
“Klaus İnceleme” üzerine 2 görüş