Şanslı Per (Lykke-Per / A Fortunate Man), Henrik Pontoppidan‘ın 1898 ve 1904 yılları arasında yayınladığı Lykke-Per (Lucky Per) adlı romanından uyarlanan Danimarka yapımı film.
Bille August ve oğlu Anders Frithiof August tarafından Henrik Pontoppidan‘ın eserinden sinemaya uyarlanan yapımın yönetmenliğini de yine Bille August üstleniyor.
Burada araya girerek kitap hakkında bilgi vermek istiyorum. Henrik Pontoppidan eserini 1898 ve 1904 yılları arasında sekiz cilt olarak yayımlıyor. 2004 yılında Danimarka’nın en önemli romanlarından biri kabul ediliyor ve Danimarka kültür kanonuna -kültür mirasları gibi- (Danish Cultre Canon) dahil ediliyor. 2010 yılında Lucky Per adıyla ilk kez İngilizce’ye çevriliyor. Ardından 2018 yılında Pontoppidan‘ın eserine sadık kalınarak A Fortunate Man adıyla yeni bir çeviri yapılıyor. Filmdeki bu isim çokluğunun sebebi biraz da bu yüzden.
19. yüzyılın sonlarında, dindar ve baskıcı Hristiyan bir aile tarafından yetiştirilen Per Sidenius (Esben Smed), eğitim almak için Kopenhag‘a üniversiteye gider. Dahi olarak görebileceğimiz Per‘in yenilikçi enerji projeleri vardır. Doğal kaynakları -dalgaları, rüzgarı- enerjiye dönüştürmek fikirlerinden sadece bazıları.
Ancak üniversitede tam olarak hedefine ulaşamayacağını düşünürken yolu zengin Yahudi ailesi Salomon‘lar ile kesişir. Per‘in fikirlerine değer veren ailede Per‘in dikkatini ilk başta ailenin küçük kızı Nanny (Julie Christiansen) çekmiş olsa da zamanla ilgisi büyük kızları Jakobe‘ye (Katrine Greis-Rosenthal) yönelmiştir. Jakobe, kardeşine göre daha ağır başlı, daha bilgilidir. Aile ile olan yakın ilişkileri Per‘in hayallerini gerçekleştirmesi için gereken desteğinden anahtarıdır aynı zamanda.
Hayallerinin peşinde koşarken, hırsı ve çocukluğunda yaşadığı travmalar Per‘i hayatı boyunca rahat bırakmaz. Lykke, Danca’da hem şans hem de mutluluk anlamlarına gelmekteymiş. İşte herkesin şanslı Per dediği Per Sidenius acaba mutlu Per olabilecek midir? Ya da şans ona başarı ve mutluluğu getirebilecek midir?
Film 162 dakika (2 saat 42 dakika) gibi bir süreye sahip. Öyle ki Danimarka’da 4 bölüm halinde mini dizi olarak yayınlanmış. Her ne kadar uzun gibi dursa da gerek oyunculuklar (özellikle Esben Smed ve Katrine Greis-Rosenthal‘ın oyunculukları harika) gerek kostüm ve mekan seçimlerinin yarattığı görsel güzellik filmi izlenebilir kılıyor. Şanslı Per, Lykke Per, Lucky Per ya da A Fortunate Man hangisini seçerseniz, bence kesinlikle görmeniz gereken bir hikaye. Film hakkında o kadar çok konuşulacak şey var ki, sırf yazıda spoiler olmaması için değinmiyorum. Ancak izledikten sonra yorumlara gelirseniz uzun uzun tartışabiliriz.
Görseller: Rolf Konow / Nordisk Film – Netflix
Merhabalar, öncelikle bu değerli yazınız için teşekkürler.Sitenizi yeni keşfettim, merakla yeni film ve dizi incelemelerinizi bekliyorum.Filmi izledim ve oldukça başarılı bir film olduğunu düşünüyorum.
Film hakkında öznel bir yorum yapmak isterim.Benim filmde dikkatimi çeken ayrıntılardan biri Per’in güzellik yerine zekayı seçmiş olmasıydı.Atfetmek istediğimi anladığınızı düşünüyorum.Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ya da siz olsaydınız güzelliğimi yoksa zekayı mı seçerdiniz? Teşekkürler
Öncelikle yorumunuz için teşekkürler. Per’in kararına gelecek olursak, Per’i Salomon kız kardeşlere çeken -güzellik ve zekadan önce- yetiştiği ve karşı olduğu çevrenin tam tersi, tam da onun yaşamak istediği hayata sahip olmalarıydı. Burada kastettiğim zenginlikten ziyade bilime ve sanata değer vermeleri, Per’in fikirlerine ve hayallerine değer verip ona inanmaları. Benim seçimime gelirsek güzellik, zeka yada kişisel hırslardan önce aşkı, sevgiyi seçmeli insan. Malum Per’in sonunu gördük.
Filmde en sevdiğim bölümlerden biri Jakobe’nin Per’e söylediği ‘ belki de anlamıyorsun çünkü birini sevmenin ne demek olduğunu bilmiyorsun çünkü belki de sadece tutkunun karanlık yanını biliyorsun bencil yanını kibre iten yanını..’ ve son sahne Per’i ziyaret edişi Jakobe’nin Per’e bakışları çok beğendim..