İki yılın ardından Invisible City‘nin ikinci sezonu seyirci ile buluştu. Doğrusunu söylemek gerekirse ilk sezonu hatırlamakta zorlandım. Geriye dönüp ilk sezona bir göz atmak zorunda kaldım. Sizde ilk sezonu uzun zaman önce izlediyseniz öncelikle Invisible City (Cidade Invisível) 1. sezon incelemesine bakmak isteyebilirsiniz.
İlk sezonda nerede kalmıştık diyecek olursanız, Eric (Marco Pigossi) kuru bedenden Luna‘yı (Manuela Dieguez) kurtardıktan sonra ağır bir şekilde yaralanmıştı. Inês (Alessandra Negrini), Eric’i iyileşmesi için suya teslim etmişti ve Eric ortadan kaybolmuştu.
İkinci sezonda Amazon ormanlarının derinliklerinde kaçak bir altın madenine gidiyoruz. Madenden çıkanlardan pek memnun olmadığı belli olan bir takım yabancılar karşılıyor bizi. Hemen ardından işçilerden biri suda bir yaratık tarafından yakalanır. Madendekilerin patronu olduğu belli olan yabancı ise sakince silahını alır ve yaratığı uyuşturucu iğne ile vurur ve yılanımsı dev yaratığı sudan çıkarırlar. Çok geçmeden yaratık insan formuna döner. Bu varlığın Marangatu adlı çeşitli zenginliklerle dolu bir bölgeye girişin anahtarı olduğunu düşünmektedirler.
Aynı sıralarda nehirde sakince seyir eden teknede genç bir kız karşımıza çıkıyor. Aradan geçen iki yılda Luna oldukça büyümüştür. Babasını arayan Luna’nın yanındaki ise Inês’ten başkası değildir. Tüm çabaları sonuçsuz kalan Luna, çareyi Matinta Pere (Letícia Spiller) adlı bir varlık ile pazarlık yapmada bulur. Babasına karşı Matinta’nın bir isteğini yerine getirecektir. Gerçekten de isteği gerçekleşir ve Eric bölüm başından beri Marangatu olarak gösterilen gölden sağlıklı bir şekilde çıkar. Henüz Luna ile birbirlerini bulamamışken Eric’in yolu kaçak madene, oradan hastahaneye ve ardından kurt adama dönüşebilen bir çocukla kesişir.
İkinci sezonda ilk sezondan yalnızca Eric, Luna ve Inês yer alması biraz can sıkıcısı. Hem mekan hemde oyuncuların değişimi ilk sezon ile bağlantı kurmayı güçleştiriyor. İlk sezondan tamamen farklı bir konu olan Marangatu adlı efsanevi bir hazinenin peşindeki kötü adamlar ve onlara karşı mücadele veren yerliler ile farklı güçlere sahip varlıklar karşımıza çıkıyor. Ancak her iki sezonda da konu insanların çevreyi zalimce yok etmesi. İlk sezonun aksine ikinci sezon sadece 5 bölümden oluşuyor ve bir bakıma ilk sezonda yarım kalan hikayenin bir şekilde tamamlanması için hazırlanmış hissi uyandırıyor. Sonuç olarak Eric ve Luna’nın oldukça sıradışı hikayesi sonlanmış oluyor. İki sezonda arasındaki iki yıllık zamanda üçüncü bir sezonun gelmeyeceği izlenimi uyandırıyor.