The Valhalla Murders (Brot) 1. Sezon İnceleme

The Valhalla Murders, Netflix‘in İzlanda yapımı polisiye serisi. 2019 yılında İzlanda‘da “Brot” ismi ile seyirci karşısına çıkan dizi Netflix tarafından tüm dünyada The Valhalla Murders adı ile yayınlandı. Yazı içerisinde de The Valhalla Murders ile devam edeceğiz.

İlk sezonu sekiz bölümden oluşan Thordur Palsson tarafından yaratılan seride İzlanda‘nın başkenti Reykjavík‘e gidiyoruz. Hareket halinde olan bir araç ve onun çektiği sandalı görüyoruz. Ardından sandalın içerisinde olduğunu tahmin ettiğimiz ve ingiliz anahtarı tutmakta olan bir kadın çıkıyor karşımıza. Ve 12 gün öncesine dönüyoruz. Henüz tanımadığımız ve tüm olayların başlangıcı olacak bir cinayet işleniyor. Ardından ise yüzmekte olan Kata (Nína Dögg Filippusdóttir) çıkıyor karşımıza. Aa evet o sandaldaki kadın. Yüzme kısmına dikkat çekiyorum çünkü havuz ısıtmalı olsa bile insanın kafası donar ya çıkınca, tebrikler. Olay yerine geldiğinde ise kendisinin dedektif olduğunu ve kısa süre önce işlenen cinayete bakacak olanın Kata olduğunu anlıyoruz. Yeni cinayetlerin işlenmesi ile ise bir seri katilin peşine düşmüş olarak bulur kendisini Kata.

Kata‘dan biraz daha bahsedelim. Kendisinin ailevi problemleri var. Eski eşi, ergenlik çağındaki oğlu, annesi… Birde beklediği, ve herkes tarafından hakkettiği düşünülen, terfi patronu Magnus (Sigurður Skúlason) tarafından Helga‘ya (Tinna Hrafnsdóttir) verilir. Bitti mi? Hayır. Tüm bunlar yetmez gibi adeta onu yetersiz görüyorlarmış gibi dava için Oslo‘dan dedektif Arnar (Björn Thors) çağrılır.

Kata‘ya neden bu kadar değindin diye sorarsanız, kendisi hikayenin baş karakteri, başrolü, ve hakkındaki tüm bu detaylar onun karakterine gerçeklik katan unsurlar. Diğer bir ana karakter olan Arnar‘a gelecek olursak onda da durumlar farklı değil. İzlandalı olan Arnar ailevi sorunlardan kaçmış ancak dava sebebiyle geri dönüp yakalaması gereken bir seri katil olması yetmezmiş gibi bir de geçmişi ile hesaplaşmaktadır. Kata ve Arnar‘da ki bu kusurlu olma durumu inandırıcılığı arttıran bir unsur benim gözümde.

Katilin peşinde, kısa sürede dostluk kuran Kata ve Arnar‘ı dava yıllar önce kapanmış Valhalla‘daki bir erkek çocuk yurduna götürür ve açığa bir çok sır ortaya çıkar. Şimdiye kadar anlattıklarım spoiler olarak gelebilir ancak tanıtım yazılarında ve fragmanda yer alanlar dışında bir şey anlatmadım. O yüzden spoiler açısından içiniz rahat olabilir daha fazla anlatmayı düşünmüyorum zaten.

Hikaye her ne kadar sıradan gözükürse gözükse İzlanda’nın atmosferi ve oyuncuların performansı The Valhalla Murders‘ı yukarılara taşıyan unsurlar. Yazının gidişatından anlamışsınızdır ancak açık açık söylemem gerekirse ben The Valhalla Murders‘ı oldukça sevdim ve harcadığım zamana değdiğini düşünüyorum. İzlemenizi tavsiye edebilirim. İkinci sezon konusuna gelecek olursak eğer her yerde 1. sezon olarak geçiyor -ancak daha çok mini dizi havasında- sekiz bölüm içerisinde dava çözülüyor. Yoksa çözülmüyor mu?

İzledikten sonra The Valhalla Murders hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda paylaşırsanız sevinirim.